Merhaba. Tonlama uygulamaları yaptık. Cümlelerde, paragraflarda, metinlerde, şimdi bir şiirde bir uygulama yapmak istiyorum. Aragon'un Elsa'ya Şiirler adlı şiirini okuyacağım. Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Zaman sensin, zaman kadındır, ister ki hep okşansın, diz çökülsün hep. Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına, bir taranmış, bir upuzun saç gibi zaman. Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi. Zaman sensin, uyuyan sen, şafakta ben uykusuz seni beklerken. Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi. Bu söyleyemediğim, işkencesi hiç geçmeyen zamanın. Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi. Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada, bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini. Daha beter seni kaçak, seni yabancı bilmekten. Aklın ayrı bir yerde, gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan. Tanrım, ne ağırdır sözcükler, asıl demek istediğim bu. Hazzın ötesinde sevgim, hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim. Sen ki benim saat-şakağımda vurursun, boğulurum soluk alıp vermesen, tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın. Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Her söz dudağımda bir dilenen zavallı. Acınacak bir şey ellerin için, kararan bir şey bakışının altında. İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim. Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakça kalp kristali. Kaba konuşmamdan gücenme benim. Bu konuşma ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur, o kadar. Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Bilmem ben sana benzeyen zamandan söz açmayı. Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm. Tıpkı uzun bir süre garda, el sallayanlar gibi gittikten sonra trenler. Bilekleri sönerken yeni ağırlığından göz yaşlarının. Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Korkuyorum senden, korkuyorum yanın sıra gidenden, pencerelere doğru akşam üzeri el kol oynatışından, söylenmeyen sözlerden, korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan. Korkuyorum senden. Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Kapat kapıları. Ölmek daha kolaydır sevmekten. Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam, sevgilim.